Geçmişin derinliklerinden günümüze uzanan tarihi kalıntılarıyla Kilis’in önemli noktalarından biri olan Oylum Höyük, yaz sıcaklıklarının etkisine rağmen kazı ekiplerinin azmiyle hayat bulmaya devam ediyor. Arkeologlar ve bilim insanları, bu tarih hazinesinde yürütülen çalışmalarla, bölgenin tarihine ışık tutmayı hedefliyor. Oylum Höyük, M.Ö. 7000'li yıllara dayanan yerleşim kalıntıları ile hem yerli hem de uluslararası arkeologların ilgisini çekiyor. Oylum Höyük’teki kazı çalışmalarının nasıl yürütüldüğüne ve bölgenin tarihine dair bilgilere göz atacağız.
Oylum Höyük, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kilis'in en önemli arkeolojik alanlarından biridir. Kazı çalışmaları, her yıl yine de yaz aylarının yoğun sıcaklarına rağmen kararlılıkla devam etmektedir. 2023 yılı itibarıyla, kazı ekibi, bölgedeki çeşitli katmanları inceleyerek yerleşim tarihinin çeşitli dönemlerine dair veriler toplamaktadır. Kazı başkanı olan Prof. Dr. Ahmet Demirtaş, bu çalışmaların amacını şu şekilde ifade ediyor: "Burada yapılan kazılar yalnızca Kilis değil, aynı zamanda Anadolu’nun da tarihini aydınlatacak nitelikte. Sıcak havaya rağmen ekip arkadaşlarımla birlikte özveriyle çalışıyoruz." Bu sözler, ekiplerin Oylum Höyük’teki çalışmalara ne denli bağlı olduklarını gösteriyor.
Kazı alanında şu ana kadar yapılan keşifler oldukça ilginç. Oylum Höyük’te ele geçen malzemeler, bölgenin tarihsel süreç içerisindeki yerleşim dinamiklerini anlamamıza yardımcı oluyor. Seramikler, taş aletler ve çeşitli yapılar, burada yaşayan toplumların günlük yaşamları hakkında kıymetli bilgiler sunuyor. Alp Yüksel, kazı alanındaki asistanlardan biri, keşfettikleri her yeni eserin kendilerini daha da motive ettiğini belirtiyor. "Her kalker taşında, her seramikte, geçmişimizin izlerini görüyoruz. Bu, bize tarihin bir parçası olma hissini veriyor." diyor.
Kilis’teki Oylum Höyük, yalnızca yerel tarihin bir parçası olmanın ötesinde, aynı zamanda uluslararası arkeolojik araştırmalar açısından da büyük bir öneme sahiptir. Yapılan kazılar, sadece yerel halkın kültürel mirasını ortaya çıkarmakla kalmayacak, aynı zamanda uluslararası bilim camiasında da önemli bulgular sağlayacaktır. Buradaki eserler, tarihsel süreçte Anadolu’nun kültürel zenginliğini gözler önüne sermektedir. Oylum Höyük ile ilgili olarak yapılan çalışmalar, büyük bir titizlikle sürdürülmekte ve ülkemizin tarihine önemli katkılar sağlamaktadır.
Yaz sıcaklarında kazı yapmak zorlu bir iş olmasına rağmen, ekipteki herkes, hem tarihe olan merakları hem de yarattıkları katkılardan dolayı motivelerinin yüksek olduğunu ifade ediyor. "Su, gölgeler ve yanımızda taşıdığımız azim ile bu zorlukları aşıyoruz," diyen kazı ekibinin bir diğer üyesi, Derya Kuran, Oylum Höyük'teki sihirli atmosferi ve tarihin derin izlerini bir arada bulmanın keyfini paylaşıyor. Kazılar, ayrıca genç arkeologlar için eğitim fırsatları sunarak alanın geleceğine de ışık tutmaktadır.
Kilis’te süren Oylum Höyük kazıları, bölgenin geçmişine ve insanların yaşama şekillerine dair bilinmeyen pek çok noktayı gün yüzüne çıkarma amacı gütmektedir. Günümüzde, arkeoloji alanında yapılan çalışmalar, sadece tarih bilincini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda yerel ve ulusal düzeyde turizme katkı sağlamak adına da geçerli bir zemin oluşturuyor. Bu sebeplerle, Oylum Höyük Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginliğini artıran önemli bir alan olarak öne çıkıyor. Kazı ekiplerinin yaz sıcaklarına karşı kararlılıkla süren çalışmaları, gelecekte bu tarihi alanda daha fazla keşfe ve bilgiye kapı aralamaktadır.
Sonuç olarak, Oylum Höyük, Kazı başkanı Prof. Dr. Ahmet Demirtaş ve ekibinin özverili çalışmalarıyla, Türk tarihine önemli katkılar sağlamaya devam ediyor. Oylum Höyük’ün sırlarını çözmek ve geçmişe ışık tutmak için yürütülen bu çabalar, aynı zamanda bilim dünyasına da önemli veriler sunacak. İlerleyen günlerde ortaya çıkacak bulgular, Kilis’in ve Anadolu’nun tarihine büyük bir katkı sağlamaya devam edecektir.